Merhaba Arkadaşlar,
Yaz rehaveti, tatil vs derken yazılar gecikti. Mayıs ile Haziranı birer gün arayla yayınlayacağım. Buyurun Mayıs yazısı:
İlk yazı için: Yeni Dünya’da Board Game – 1
İkinci yazı için: Yeni Dünya’da Board Game – 2
Mayıs Ayı Deneyimim:
Amerika’da aşağı yukarı iki ayı doldurduktan sonra birlikte oyun oynadığımız arkadaşlar tarafından kendi içlerinde Cuma ve Pazar günleri düzenledikleri bizdeki “altın günü” kıvamındaki oyun günlerine davet edildik. Ev sahibi her hafta değişiyor, genelde onun kütüphanesinden oyun oynanıyor, misafirler yanında çerez/içecek getiriyor, birileri pizza söylüyor, kek yapıp getiren bile var. Fotoğraftaki arkadaşlar da oyunda downtime olursa hoş vakit geçirmenize yardımcı oluyorlar ?. Amerika’nın bizimkine kıyasla daha bireysel bir toplum olması ve iletişim biçimindeki farklılıklar göz önünde bulundurulunca, hiç beklenmedik ama oldukça güzel bir ortam. Dışarıda gerçekleşen buluşmalara göre daha rahat ve samimi olduğunu söyleyebilirim.
Bu ay biraz karşılaştırmaya girişip burada hangi oyunların/oyun türlerinin daha fazla oynandığını yazmak istedim, Temmuz yazısında da hangi oyunların daha az rağbet gördüğünü yazacağım.
1- Codenames: Codenames Amerika’nın Tabu’su. Nasıl ülkemizde her kafede Tabu görebiliyorsanız, burada da Codenames görebilirsiniz. Şahsen benim sevdiğim ya da oynayacağım bir oyun değil, illa kelime oyunu oynayacaksam Just One’ı tek geçerim (o da çok oynanıyor burada), ama kutu oyunu ile ilgili gittiğiniz her yerde Codenames oynayan görmeniz garanti.
2- Kart Oyunları: Kart oyunlarına ilgi inanılmaz. Magic’ten tutun Keyforge’a, Pokemon’dan Yugioh’ya, LCG’lere, her türlü kart oyunu çokça oynanıyor. Kutu oyunu dükkanı girişlerinde ya da kasada kart oyunu destelerinden oluyor markette kasa yanındaki sakızlar gibi. Sürekli turnuva düzenlenmesi de başka bir etken tabii ki.
3- Kickstarter Oyunları: Türkiye’ye kıyasla burada daha çok Kickstarter çıkışlı oyun oynandığını görebilirsiniz. Bunun temel sebebinin alım gücü farkı olduğunu düşünüyorum. Burada yaşayan insanlar için Kickstarter oyununa verilen 100+$ çok büyük bir meblağ olmuyor, üstelik bizim gibi saçma seviyelerde kargo-gümrük ödemiyorlar. Hatta Kickstarter’da bizim kafada hesap yapıp, “ulan bu kadara da değer mi acaba?” diye düşünüp tereddüt ettiğimiz all-in pledge’lere ellerini korkak alıştırmadan girebiliyorlar. Haliyle etrafta daha fazla Kickstarter oyunu var.
4- Twilight Imperium: Hazırlığı, kurması, oynaması ayrı meşakkatli bu oyun burada Türkiye’ye kıyasla daha çok oynanıyor. Biraz 4X sevdası, biraz oyuncu etkileşimi düşkünlüğü, biraz da uzay teması merakı. Henüz oynama fırsatı bulamadım, ama gelecek haftalar için planlama yapıyoruz şimdiden.
5- Uzay Temalı Oyunlar: Bu tamamen kültür farkıyla açıklanacak bir şey. Şu anda NASA’nın bulunduğu Houston’da yaşıyoruz. Buradaki insanlar için gökyüzü ve uzay bambaşka bir anlam ifade ediyor, ilkokuldan itibaren uzayla ilgili şeyler öğreniyorlar, stargazing önemli bir hobi mesela. Uzay temasına bayılıyorlar haliyle. Fantastik temalar için genelde D&D tercih edilirken, kutu oyunlarında uzay temasını sıkça görebiliyorsunuz.
İlk Kez Denediğim Oyunlar:
Raiders of the North Sea: Bu ayki Viking temalı oyunların ilki. Güzel, akıcı bir işçi yerleştirme oyunu. Tasarımcısı Shem Philips’in geçen yıl çıkan oyunu Architects of the West Kingdom’ı geçen ay oynamıştım, onun daha iyi bir oyun olduğunu söyleyebilirim ama bu oyun da tatlı bir oyuncular arası etkileşim barındıran temiz bir dizayn.
Arkham Horror: The Card Game – The Forgotten Age Expansion: Seriye bu ay The Forgotten Age cycle’ı ile devam ettik. Bu cycle Cthulhu mitosundan daha çok Stargate/Tomb Raider/Indiana Jones tarzı olsa da yine de sevdik, hikaye bizi içine çekti. Bağımsız senaryoları da bitirip yeni cycle’ın tamamlanmasını bekleyeceğiz artık.
Not Alone: Rolleri ters yüz edilmiş blöf-çıkarım oyunu. Oyunda bir grup oyuncu yabancı bir gezegenden kurtulmaya çalışan keşif ekibini, buna karşın bir oyuncu da onları yakalamaya çalışan yaratığı yönetiyor. İki taraf da sürekli birbirinin ne yapacağını tahmin etmeye çalışıyor. Samimi olduğunuz ekiple oynarken yaratığı yönetip arkadaşlarınızın yapacağı hamleyi kestirmek aşırı zevkli. Yaratığa karşı takım halinde koordine hamleler yapmaya çalışmak da keza öyle.
Harry Potter: Hogwarts Battle: Campaign tarzı kooperatif deck building oyunu. Genel olarak eğlenceli olduğunu söyleyebilirim ama ciddi problemli noktalarının da (ilk birkaç bölümün aşırı kolay olması hatta 2 kişi oynarken oyunu kaybetmenin neredeyse imkansız olması, trash mekaniğinin oyunda olmaması vs.) olduğunu kabul etmek lazım. Türündeki benzer oyunların (örn: Aeon’s End, Legendary oyunları) gerisinde maalesef.
Fields of Arle: Uwe Rosenberg’i ve sandbox işçi yerleştirme oyunlarını (Agricola, A Feast for Odin vs) çok seviyorum. Fields of Arle’ı da çok beğendim. İyi işleyen mekanikler iki oyuncuya özel uyarlanmış. Çiftlik hayatı odaklı teması da hem kişisel (Uwe’nin çocukluğunun geçtiği yer) hem de rahatlatıcı (kişisel tercihim, başkalarına sıkıcı da gelebilir tabii ki). İki kişilik işçi yerleştirme oyunu arayanlara öneririm.
Kingsburg: Standart zar yerleştirme oyunu. Piyasada benzer ve daha iyi çok oyun var. Daha önceden bu oyuna Cthulhu temasını giydiren Kingsport Festival’i oynamıştım, onun bile daha eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Bu oyun da çağ dışı kalmış.
YINSH: Klasik 2 kişilik abstractlardan. Çocukken bu tarz oyunlardan çok oynardım, o nostaljik tadı verdi bana. Üstüste 2-3 kez keyifle oynadık.
Ayın Top 3’ü: 1- Teotihuacan: City of Gods 2- Fields of Arle 3- Raiders of the North Sea/Champions of Midgard
Bülent Aykutoğlu
Bu ay da yine güzel bir ay oldu, hem yeni çıkan oyunları denerken hem de eski klasikleri oynama fırsatı yakaladık.Devamı…
Merhaba Arkadaşlar, Ağustos Ayı Deneyimim: İlk yazı için: Yeni Dünya’da Board Game – 1 İkinci yazı için: Yeni Dünya’da Board Game – 2 Üçüncü…
Mayıs yazısında Amerika’da daha fazla oynanan oyunlardan/oyun türlerinden bahsetmiştim, bu ay da gözlemlediğim kadarıyla daha az oynanan oyunlardan/oyun türlerinden bahsetmek…
Merhaba Arkadaşlar, Serinin 4. yazısı Haziran ayı için buyurun:Devamı →
Board game kafe ile başlayan, sonrasında Çarşamba akşamı buluşmaları ile devam eden Amerika maceramıza Salı ve Perşembe akşamları farklı bir…
Amerika'da deneme fırsatı bulduğum oyunlarla ilgili düşüncelerimi aylık yazılarla paylaşmak istedimDevamı →